30 Ekim 2010 Cumartesi

vs.

Sanmıyorum..
Zaman her şeyin telafisi olamaz.
Olsaydı kapanırdı şimdiye kadar bütün yaralarım.
Ay dedeye belli etmemeye çalışarak ağlamazdım aklıma geldiğin gecelerde.
Büyümüştük değil mi?
Sen büyütmeye çalışmıştın oysaki beni.
Nerdesin şimdi?
Gözlerine yağmurlar yağmış, düşüncelerin dumanlı.
N'oldu sana? N'oldu bize?
Kim yaptı? Kim izin verdi?
Belki de böyle olması gerekti..
Biliyorum..
Her şeyi unutacağım günler falan gelmeyecek.
Dün yanımda duran yarın beni terk edecek.
Hepsini yazmıştı tarih, tekerrür ediyordu bizde.
Kim gitti? Sen mi ben mi?
Yoksa olduğumuz yerlerde durup farklı taraflara mı bakıyoruz sadece?
Tanışmıyormuşuz gibi, hiç tanışmamışız sanki..
Değil mi?
Bak bu gece de büyüyorsun işte..
Giderek daha da büyüyeceksin,
Belki bir yerden sonra çökeceksin,
Durup düşüneceksin..
Arkanda neler bıraktığını,
Kimi cilalayıp, kimi çöpe attığını..
Ama umarım bunları düşüneceğin zamanlar gelmez.
Acı verir çünkü sana, incinirsin.
İncitmiştir de seni hep geçmiş.
Dayanamazsın, yapamazsın.
Ellerin titrer, sinirin bozulur, kendini kaybedersin.
Bilirim, ben vardım çünkü o zamanlar.
Senin hep kenarda bildiğin, sırtını dayayabileceğin ben..
İyi ki vazgeçmişim o zaman bizden,
Çıkarları elbise askısına asılmış bir dostluktu bizimkisi.
Bana hep dürüst olurdun ya daha fazla üzülmem için, teselli vermek istemezdin ya,
Benim isteğim küçük bir yalanken.
Son defa dürüst ol kendine..
Sen mi bittin ben mi gittim?
Neyse, bir cevap beklemiyorum senden.
Bundan sonra ne önemi var zaten..?

27 Ekim 2010 Çarşamba

Yoruldum..

Yoruldum;
Olmayacak dualara amin demekten,
Her gece rüyamda imkansız olanı görmekten ve buna inanmak istemekten,
Yoruldum;
Hatıralarımı naftalinlemekten,
Bütün hataları sineye çekmekten ve buna gülüp geçmekten,
Yoruldum;
Zamana karşı koymaya çalışmaktan,
Ölmeyen ölüler mezarlığını teker teker deşip, ölümsüzleri tekrar tekrar öldürmekten,
Yoruldum;
Sana sessizce seslenmekten,
Duymayacağını bile bile en sevdiğin şarkıyı söylemekten ve senden her gece vazgeçmekten,
Yoruldum;
Her yazdığım şiiri, bu sana yazdığım son şiir diye bitirmekten,
Ve her yeni şiire senin adınla başlamaktan üstelik hepsinden sonra kendimi kandırmaktan,
Yarın uyandığımda seni düşünmeyeceğimi planlamaktan, en sonunda da buna inanıp yorulmaktan,
Yoruldum..

20 Ekim 2010 Çarşamba

Hayat 1-2

Bir elimde neşter diğer elimde umutlarım.. Hissettirmeden yakıyorum canlarını. Çok mu acı çektim? Hayır! Çok mu şey yaşadım? Hiç sanmıyorum. Kendimi incittim mi? Bir çok kez, yaşadığımın farkına varmak için vermiştim bütün kayıplarımı. Onlara söz hakkı doğmayacak bir daha, silip atıyorum çözümsüz yarınları. Bir gece daha uyku yok anlaşılan, bütün günahlarım eski bir defterde yazılı.. Celladımın elinde tüten bir hayat çubuğu, gülerek bakıyor gözlerime; beni hafife alırcasına. Ağlamıyorum, beni ağlatamayacak bu defa. Ben de gülüyorum, pasif bir kahkaha fışkırtıyorum yer yüzüne, kendi uçurumlarımın kenarında ayyaş gibi bir sağa bir sola sallanıyorum. Bu sefer kendimi bırakacağım ama düşmekten korkmuyorum bunca şeyden sonra. N'olursa olsun artık korkmuyorum, siper ettim göğsümü, rüzgara meydan okuyorum. Bu sefer yılmayacağım, bunu inanarak söylüyorum. Güç gösterisi de değil bu, küf kokulu bir sirk meydanında. Uçabilirim inanıyorum, bir adım uzaklığımda. Hayat birkaç karış uzak bana, yaklaşıyorum geri çekiliyor, yaşamama tahammüllü yok sanki, korkuyor benden evet titriyor sol eli, yavaşça kalbine götürüyor elini, başı dönüyor, saniyelik bir sarsıntıyla yere yıkılıyor. Bu filmi daha önce de görmüştüm ben, evet hatırlıyorum sepya bir yaz akşamıydı hiçbir şeyden habersiz olan ben yeni yeni farkındalık kazanırken yırtıyordum bütün sayfaları, siliyordum teker teker celladımın ıslak el yazısını..

15 Ekim 2010 Cuma

12

Hayal kırıklıkları kıl yumağı olmuş hatıralarımda
Elimde ölümün son yemini
Yazılmamış bir mektup
Çekilmemiş bir resim
Düşünüyorum da ne çok şey yaşamışız beraber
Ama yolları ayırmanın zamanı da gelmiş besbelli
Özür dilemek ne haddimize.
Herkes almış gardını
Hazır ol'da beklemekte
Ne çok şey gömmüşüz bizim sandığımız yıllarımıza..
Üstelik hiç bitmeyecekmiş gibi yaşamışız hayatlarımızı.
Ama artık kızmıyorum, gülüp geçiyorum sadece..
Arkadaşlarınsa bir kaç küfür sığdırabiliyor sadece eroinden dört dönmüş,
Karınca yuvası beyinlerine.
Üzülme affettim seni.
Nefret de etmiyorum zaten;
Çünkü biliyorum nefretin sevgiden daha yoğun bir duygu olduğunu.
Sana dair hiçbir şey kalmadı bende.
Sana kiraladığım kalbimi de geri alıyorum.
Depozitosu kalsın,
Belki kendine üst baş bir şey alırsın..